TÜRKİYENİN EN GÜZEL SİTESİ |
| | ÇOCUK gazatesi ALARA48 | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
alara48 Co-Admin
Mesaj Sayısı : 419 Yaş : 24 Nereli : marmaris en sevdiği şey : kedimi sevmek lakabı : tuva +RAP : ****sanal hayvanın**** : ***hangi takımı tutuyorsun*** : ***ruh halin*** : Kayıt tarihi : 08/08/08
| Konu: ÇOCUK gazatesi ALARA48 Cuma Ekim 03, 2008 6:39 am | |
| ATATÜRK
Mustafa Kemal ****** Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı
******'ün çocuk sevgisi herkes tarafından bilinmektedir. ******'ün manevi çocuklarıyla ilişkisi,o yıllarda yaşayan kişilerin anı kitaplarında yer almaktadır.****** her fırsatta ‘‘Bugünün küçükleri yarının büyükleri” diyerek çocukların toplumların gelişimi için ne denli önemli olduğunu belirtmiştir.
Geleceğin çocukların elinde olduğunu düşünen ******,1924'te ilk Meclis'in açılış tarihi olan '23 Nisan' gününün çocuk bayramı olarak kutlanmasına karar vermiş ve daha sonra bu bayramı çocuklara armağan etmiştir.
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, Sakarya Motoru'nda küçük Ülkü ile Boğaz gezisinde (1934)
Cumhurbaşkanı ******, Ege Vapuru'nda, küçük Ülkü ile (Şubat 1935)
Cumhurbaşkanı ******, küçük Ülkü'ye okumayı öğretirken (3 Mayıs 1935)
Cumhurbaşkanı ******, Florya'da küçük Ülkü ile (21 Haziran 1936)
TBMM Başkanı Gazi Mustafa Kemal, Bilecik Osmaneli İstasyonu'nda bir öğrencinin okuduğu şiiri dinlerken (20 Ocak 1923) ****** Pendik istasyonunda kendini karşılayan çocuklarla birlikte. Arka sırada ******’ün geleceğini duyup karşılamaya gelen Pendik’te kamp yapan Darüşşafaka’lı öğrenciler.
(6 Ağustos 1929)
EĞLENCE
TEKERLEME
Ayı beni korkuttu Kulağını sarkıttı Elma verdim yemedi Sakız verdim çiğnedi Hap hup kırmızı turp
Bir, iki, üç Söylemesi çok güç Sana verdim bir elma Adını koydum Fatma Hop, hop, hop Bir büyük altı top Ağzım minnacık Burnum hokkacık Yanaklarım elmacık Gözlerim boncuk Benim adım çocuk
Ay dede, ay dede Evin barkın nerede? İnce belde İnce belin neresinde? İki dağın arasında Keklik getir, yağa batır Sen yiyemezsen Bana getir ay dede
Bir, iki, üç Yolda oyun güç Üç, iki, bir Haydi eve gir Bir, iki, üç Ebelik pek güç 4 koca teker 5 dibe çöker 6 ne güzel 7’de dur 8’de vur 9’da atla 10’da tepe takla 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 Evimize dön Komşunun bahçesindeki Güllere kon
Kardan adam, kardan adam Senden korkmaz benim babam Süpürgen var süpürmezsin Etrafını hiç görmezsin Ağzın burnun kızarmış Sanki pek çok soğuk varmış Haydi haydi yürüsene Hah hah hah Diye gülsene Ah ne süslü bebek Üstü mavi al benek Aman tutsam şunu ben Hemen uçup gitmeden
Eveleme develeme Devekuşu kovalama Kovalarsan yaralama Şekerleme çikolata Şundan bundan Kedi düştü damdan Çıt pıt Nerden geldin Oradan çık Kız saçların kıvırcık Sana dedim sen çık
FIKRA
Subaşının Eşeği
Eşeği kaybolan Subaşı, ateş püskürmüş: -Çabuk benim hayvanımı bulun, yoksa karışmam! Diye bağırmaya başlamış. Herkesi bir telaş , bir korkudur almış. Eşeği aramak için dört bir tarafa dağılan Akşehirliler , yolda Hoca'ya rastlamışlar: -Aman Hocam, bize yardım et. Yolda sahipsiz bir eşek bulursan hemen yakala n'olur. -Eşek kimin? -Subaşının. Demişler. Hoca da: "Peki ararım" demiş ve türkü söyleye söyleye yolunu sürdürmüş. Karşısına çıkan bir köylü : -Hocam, böyle türkü söyleyerek ne yapıyorsun? Deyince , Hoca: -Subaşının kaybolan eşeğini arıyorum! Demiş. Adam , yine sormuş: -Peki , böyle türkü söyleyerek eşek mi aranır a Hoca? -El elin eşeğini elbette türkü söyleyerek arar. Hele eşek zorla aranıyorsa. Üstelik Subaşınınsa....
BİLMECE
Fırında pişer Mideye düşer
CEVAP: EKMEK
SAĞLIK
KİTAP EN İYİ DOSTUMUZDUR
Hülya, kitap okumayı çok severmiş. Boş zamanlarını sürekli kitap okuyarak, yeni bilgiler öğrenerek geçirirmiş. Hülya’nın arkadaşı Cem ise hiç kitap okumaz, boş zamanlarını bilgisayarın başında oyun oynayarak harcarmış. Bir gün Cem doğum gününü kutlamak için Hülya’yı ve diğer arkadaşlarını davet etmiş. Arkadaşları Cem’e oyuncaklar, bilgisayar oyunları hediye etmiş. Hülya ise Cem’e bir hikaye kitabı almış.
Cem, Hülya’nın hediyesiyle hiç ilgilenmeden hemen yeni bilgisayar oyunlarıyla oynamaya başlamış. Bir gün Cem`in bilgisayarı bozulmuş. Cem oynayacak oyun bulamadığı için çok sıkılmış. Odasında kendisine yeni bir oyuncak ararken Hülya’nın ona doğum gününde hediye ettiği hikaye kitabını bulmuş. Önce “bir iki sayfa okur, sonra da sokağa oynamaya giderim” demiş ama kitabı okudukça çok hoşuna gitmiş . Kitaptaki hikayelerin hepsi birbirinden güzelmiş Cem, okudukça yeni yeni şeyler öğreniyormuş. Kitabı bitirince “keşke daha önce bilgisayar oynamak yerine kitap okusaydım. Kitaplar oyunlardan daha güzel hem de çok eğlenceli. Bundan sonra ben de hep kitap okuyacağım” demiş. Hülya da arkadaşı Cem`in kitap okumaya başladığını duyunca çok sevinmiş. Ona kendi kitaplarından ödünç vermiş. Bundan sonra Cem daha az bilgisayar oyunu oynamış, kendisine yeni kitaplar almış ve vaktini boşa harcamamış
KÜLTÜR Hoş geldiniz Karagöz'le Hacivat'tır ismimiz, İnsanları güldürmektir işimiz; Perdede şakadan kavga etsek de, Birbirimizi hem de çok severiz!
Herkese sağlık, mutluluk dileriz, Neşe ve bilgi dolsun günleriniz! Yüzü temiz, gönlü temiz çocuklar, Güzel kitabımıza hoş geldiniz!
Karagöz Nedir? Karagöz Oynatalım mı? Bir Perde Gazeli Kitabımızdaki Söyleşmeler
Oyunlar
Çocuk Sayfası Kurbanlık Koç Mektup Geldi Diş Macunu Borç Korkusu Kan Karpuz Telefon İşi Sihirli Paket Piknik Macerası Acemi Güreşçi Okur-Yazarlık İş Hastalığı Bilgi Dağarcığı İşkembe Peşinde Mektup Örneği Bahçevan İşi Alfabeyi Sökmek Parasız Yemek Görgü Kuralı Kolay Şiir Pazar Çantası Şans Güldü Mektup Kimden? Ramazan İkramı İftarın Böylesi Davul Bahşişi İftar Bilmecesi Bayramlaşma Bayramı
BİRİ
Çocuklara Karagöz - Hacivat Söyleşmeleri
Bayramlaşma Bayramı
(Karagöz gelir, içeri girerler.)
HACİVAT - Karagöz'üm hoş geldin!...
KARAGÖZ - Hoş bulduk Hacı Cavcav, hoş bulduk!... Ver elini öpeyim!
HACİVAT - Efendim, bu ne el öpmesi?...
KARAGÖZ - Pataklarım ha, öğrenemedin mi? Bayramlaşma el öpmesi tabi...
HACİVAT - Tamam, biliyorum da, bayramın daha ilk gününde bu kaçıncı bayramlaşma?
KARAGÖZ - Köftehor, kaçıncı olursa olsun, bayramlaşma kötü mü?
HACİVAT - Canım kötü olur mu? Bayram güzel, bayramlaşma çok güzel ama...
KARAGÖZ - İyi ya, benim bayramın ilk günü fırsat buldukça senin elini öpmem de hepsinden güzel...
HACİVAT - Artık yeter efendim! Bayram namazından sonra sabah câmide bayramlaştık.
KARAGÖZ - Yalan söyleme! Bayram bahşişi almak herkesin içinde ayıp olur diye dışarıda bayramlaştım.
HACİVAT - Her ne ise... Beraber yürüdük, evlerimize ayrılırken tekrar bayramlaştın! Yine ses çıkarmadım.
KARAGÖZ - Hele ses çıkar da göreyim. "Hacivat benimle bayramlaşmıyor, elini öptürmüyor" diye bağırırım.
HACİVAT - Zaten ben de, sana inanan çıkar da eşe dosta bayram günü rezil olurum diye çekiniyorum.
KARAGÖZ - İyi yapıyorsun Hacı Cavcav!...
HACİVAT - İyi yapıyorum ya, durmadan elini öpen sadece sen olsan ona da razıyım. Çocukların torunların daha câmide iken senin arkanda kuyruk olmaya başladı.
KARAGÖZ - Ağzını bozma, bayram demem pataklarım. Köftehor ben kedi miyim de arkamda kuyruk uzasın?
HACİVAT - Yani, sen elimi öperken bir bakıyorum ki onlar da arkanda sıraya girmişler.
KARAGÖZ - Ne olacak ya?... Senin arkanda sıraya girecekler de, senden sonra ben çocuklarımın, torunlarımın mı elini öpeceğim?
HACİVAT - Allah iyiliğini versin! Öyle değil... Yani onların da senden sonra el öpmelerine de bir şey dediğim yok amma.
KARAGÖZ - Eeee, amması ne demek oluyor?
HACİVAT - Bahşişini almadan önümden çekilmiyorsunuz.
KARAGÖZ - Senin iyiliğin için öyle yapıyoruz.
HACİVAT - O nasıl oluyor bakalım?
KARAGÖZ - Köftehor, el öpüp de bayram bahşişimizi almasak görenler ne der?
HACİVAT - Hiçbir şey demezler...
KARAGÖZ - Ben öğretirim. "Hacivat, bayramda elini öpen Karagöz ile çocuklarına ve torunlarına bahşiş vermedi, çok ayıp etti" derler.
HACİVAT - İşin aslını astarını bilmezlerse tabii ayıplarlar. Fakat ben de senin çocuklarını torunlarını peşine takıp, benden bahşiş almak için kaç defa elimi öptüğünü söylersem ya sana ne derler?
KARAGÖZ - Bir şey demezler, beni ayıplamazlar.
HACİVAT - Allah Allah, neden?...
KARAGÖZ - Köftehor, sen Hacivat'sın, Ben Karagöz'üm!... Hem gülüp geçerler, hem de "Aferin, Karagöz ne akıllı, işini bilen adammış..." derler.
HACİVAT - Hiç güleceğim yoktu. Hah hah hah!...
KARAGÖZ - Hah hah ya, ben seni şimdi iyi güldürürüm. Unuttum zannetme de hele şu el öpme bayram bahşişimi ver bakalım Hacı Cavcav!
HACİVAT - Pekâlâ, az olacak ya kusura bakma! (Verir.)
KARAGÖZ - Zararı yok, üstünü sonra tamamlarsın! (Alır.)
HACİVAT - Nasıl oldu da bu sefer yalnız geldin?
KARAGÖZ - Kim dedi yalnız geldiğimi? Çoluk çocuk da yola çıkmışlardır. Sen paraları hazırla.
HACİVAT - Aman Allah'ım, sen bana sabır ver!
KARAGÖZ - Tamam Hacı Cavcav, anlaştık! Allah sana sabır versin, sen de bize her bayramda el öptükçe bahşiş ver. (Karagöz ve sonra Hacivat giderler.)
TRAFİK
Trafik ortamında sürekli hareket halinde olan, bu hareketleriyle birbirlerini etkileyen araçlar ve insanlar birbirleri için çok önemlidir. Birbirlerinin nasıl hareket edeceğini, belli bir yerde nasıl davranabileceğini tahmin edebilmek isterler. Acaba bu yolda dönüş yapar mı? Durabilir mi? Sağa mı dönecek? Neden yavaşladı? Trafik işaretleri bizim için önemli olabilecek bu tür soruları doğru cevaplamamızı sağlarlar. "Kırmızı ışık yandı, şimdi tüm araçlar duracak" "sağa sinyal veren araç birazdan yavaşlayacak ve ilerideki kavşaktan sağa dönecek" gibi.
YAYALARIN UYMASI GEREKEN TRAFİK KURALLARINI ÖĞRENELİM. NERELERDEN YÜRÜMELİYİZ ?
Cadde ve sokaklarda yürürken daima yaya kaldırımlarından yürümeliyiz. Yaya kaldırımlarından yürürken daima sağ taraftan yürümeliyiz. Yaya kaldırımlarında, sizden başka yayaların da olacağını düşünerek dikkatli davranmalıyız. Yaya kaldırımı bulunmayan cadde ve sokaklarda yürümek zorunda kaldığımızda, yolun sol kenarından yürümeliyiz.
KARŞIDAN KARŞIYA NASIL GEÇİLİR?
Yola inmeden önce kaldırımın / banketin kenarında durmalıyız. Önce sola, daha sonra sağa, tekrar sola bakarak yolu kontrol etmeli, eğer araç gelmiyorsa koşmadan hızlı adımlarla yürümeliyiz. Yolun ortasına gelindiğinde tekrar sağa bakarak, yine koşmadan hızlı adımlarla yürüyerek karşıya geçmeliyiz
KARŞIDAN KARŞIYA NERELERDEN GEÇİLİR?
1- Alt geçitlerden, 2- Üst geçitlerden, 3-Yaya geçitlerinden 4- Okul geçitlerinden, 5- Trafik Polisinin bulunduğu yerlerden, 6- Trafik ışıklarının bulunduğu yerlerden, 7- Sayılanların hiç birisi yoksa köşe başlarından geçmeliyiz. Çünkü; hangi yönden gelirse gelsin tüm araçları rahatlıkla görebiliriz.
NERELERDE OYUN OYNANIR?
Boş arsalarda veya alanlarda, Çocuk oyun parkları Oyun alanlarında, Okul bahçelerinde oynamalıyız. Caddelerde ve sokaklarda kesinlikle oyun oynamamalıyız
VÜCÜDÜMÜZ
TOPUN İÇİNDEKİ DEV | |
| | | alara48 Co-Admin
Mesaj Sayısı : 419 Yaş : 24 Nereli : marmaris en sevdiği şey : kedimi sevmek lakabı : tuva +RAP : ****sanal hayvanın**** : ***hangi takımı tutuyorsun*** : ***ruh halin*** : Kayıt tarihi : 08/08/08
| Konu: Geri: ÇOCUK gazatesi ALARA48 Cuma Ekim 03, 2008 6:39 am | |
| BEDENİM
Bedenim Başım Beynim Sinirlerim Ağzım - Dilim Dişlerim Burnum Gözlerim Kulaklarım İskeletim Kemiklerim Omurgam Ellerim - Kollarım Ayaklarım Derim Kıllarım - Saçlarım Ter Bezlerim Kanım Damarlarım Yüreğim Akciğerim Karaciğerim Midem İnce Bağırsağım Kalın Bağırsağım BİRİ
Topun İçindeki Dev - (Çocuk Şiirleri)
Bedenim
Beynim
Kafatasımın içinde Duygumun düşüncemin Belleğimin merkezi Haber alır sinirlerle Şunu yap bunu yapma der Buyruk verir organlara Yönetir bütün bedeni
COCUK ŞARKILARI
Kral Eşek 23 Nisan Su Damlası Halay Operation Opera Japonyalı Çocuk 2004 Popüler Çocuk Şarkıları
DENEYLER
DENEY YAPALIM
. HAVANIN ÖNEMİ
Malzemeler: 1 adet su bardağı, 1 adet küçük mum, 1 adet mum altlığı, kibrit.
Mumu kibritle yakalım. Dik duracak şekilde mum altlığına yerleştirelim. Yanan mumu su bardağı ile kapatalım. Bir süre gözlemleyelim. Mumda ne gibi değişiklikler oldu?
Sonuç: Bardağın içindeki hava, bir süre sonra bittiği için mumun yavaş yavaş söndüğü görülür. Canlıların yaşamak için havaya (oksijene) ihtiyacı olduğu gibi, ateş de yanmak için havaya ihtiyaç duyar.
2. FASULYE YETİŞTİRELİM
Malzemeler: 1 adet plastik kap, pamuk, bir avuç fasulye, su
Plastik kabın içini pamuk ile kaplayalım. Üzerine fasulyelerimizi serpiştirelim. Daha sonra fasulyelerimizin üzerini bir miktar pamukla örtelim. Son olarak da pamuğun üzerine bir miktar su dökelim ve pamuk kurudukça sulamaya devam edelim. Birkaç gün fasulyedeki değişiklikleri gözlemleyelim.
Sonuç: Pamukların arasındaki fasulyelerin sulandıkça yeşerdiği görülür. Bitkiler de biz insanlar gibi canlı varlıklar olduğu için, su onların da en temel besin kaynağıdır.
3. SUYUN ÜÇ HALİ
Malzemeler: Çelik kapta bir miktar su, buzdolabı, tüp, ocak
Sıvı haldeki suyu buzdolabının buzluk kısmına koyalım. Birkaç saat beklettikten sonra buzdolabından çıkaralım. Katı hale dönüşmüş olan suyu, ocakta kaynatalım. Bu süreç içinde suda ne gibi değişiklikler olduğunu gözlemleyelim.
Sonuç: Başlangıçta sıvı halde olan su, buzlukta bir süre bekledikten sonra soğuktan dolayı katılaşarak buz haline dönüşür. Buzu ocakta kaynatmaya başladığımızda tekrar sıvı hale gelir. Kaynama devam ettikçe de su, buharlaşır.
4. GÜL NASIL RENK DEĞİŞTİRİR?
Malzemeler: 1 adet beyaz gül, mavi/kırmızı mürekkep, 1 adet kap
Kabımızın içine mürekkebimizi boşaltalım. Mürekkep dolu kabımızın içine beyaz gülümüzü koyalım. Birkaç gün bekleyerek gülümüzdeki değişiklikleri gözlemleyelim.
Sonuç: Mürekkep içinde bekletilen gülün, birkaç gün sonra mürekkebin rengini almaya başladığı görülür.
5. ÇİM ADAM YAPALIM
Malzemeler: 1 adet kadın çorabı, küçük bir kap dolusu toprak, çim tohumu, su, ikisi büyük biri küçük 3 adet düğme, boncuk, yapıştırıcı.
Elimizdeki toprağın az bir miktarını çim tohumumuzla karıştırıp kadın çorabının içine boşaltalım. Geri kalan toprağımızı ise onun üzerine dökerek çorabımızın ağzını sıkıca bağlayalım. Çim tohumlarının bulunduğu kısım üste gelecek şekilde çorabı ters çevirelim. Bu toprağı her gün düzenli olarak sulayalım. Toprakta ne gibi değişiklikler oldu?
Sonuç: Her gün düzenli olarak sulanan topraktaki tohumlar, bir süre sonra yeşermeye başlar. Son olarak düğme, boncuk gibi malzemeleri çorap üzerine yapıştırıp ağız, göz ve burun yapımında kullanabiliriz OYUNCAK YAPALIM
KUKLA BALON
Malzemeler
Orta büyüklükte bir adet balon 2 su bardağı un Küçük boy hunu Gazlı kalem Yün, renkli ip Yapıştırıcı
YAPILIŞI Önce bir yetişkin tarafından balon şişirilir ve yumuşatılır. Havası alındıktan sonra huni yardımıyla içine un doldurulur. Balon dolduğunda ağzı bağlanır. Böylece balon, oyun hamuru kıvamına gelmiş olur. Balon elle yoğurularak değişik yüz biçimleri oluşturulur. Ardından gazlı kalemle ağız, burun ve gözler çizilir. Yün parçalarından saçlar yapılır.
Eğitimsel Değeri: Boyama ve kesme faaliyetleri nedeniyle çocuğun küçük kaslarının etkili bir biçimde kullanılması sağlanır. Kesme, yapıştırma, bağlama etkinlikler çocuğun el-göz kordinasyonun gelişmesini sağlar.
FIRILDAK
Malzemeler
Resim kağıdı 25-30 cm’lik bayrak çıtası 2 adet yuvarlak boncuk Çekiç Makas Cam çivisi Pastel boya, sulu boya, gazlı kalemler
YAPILIŞI Resim kağıdı, kare şeklinde katlanarak, fazlası kesilir. Elde edilen karenin diğer iki köşesi de üst üste konularak katlanır. Köşelerden oluşan dört çizginin üzerinden orta noktaya doğru makasla kesilir. Kağıt, istenilen şekillerde boyanır, desenler çizilir. Ardından bayrak çıtası da istenilen şekilde boyanır. Boyama bittikten sonra kağıt, köşelerinden ortaya doğru katlanır. Çiviye, önce boncuk takılır. Ardından boyamış olduğumuz kağıdın dört köşesinde teker teker çivinin ucu batırılır ve kağıdın ortasından geçirilir. Pervane biçimi elde edildikten sonra çivini ucuna bir boncuk daha takılır. Küçük bir çekiçle pervanenin iğnesi sopaya tutturulur. Boncuklar, pervanenin dönmesini kolaylaştırır.
Eğitimsel Değeri Boyama ve kesme faaliyetleri nedeniyle çocuğun küçük kaslarının etkili bir biçimde kullanılması sağlanır. Çocuk, bu oyuncakla oynarken koşması, hareket etmesi gerektiğinden büyük kas gelişimine yardımcı olur. Çocuk, rüzgar enerjisi hakkında bilgi sahibi olur.
ÇEVREMİZ
Evimizin dışında kalan bütün alanlar bizim çevremizi oluşturur. Çevrenin bir diğer adı da doğadır. Çevremiz, yaşamak için ihtiyaç duyduğumuz temiz havayı ve oksijeni sağlar. Ayrıca çevremizde bir çok hayvan ve bitki de yaşamını sürdürür. Çevremizin temiz olması, hem bize hem de diğer canlılara daha sağlıklı ve güzel bir yaşam sağlar.
ÇEVREMİZİ TEMİZ TUTMAK İÇİN UYMAMIZ GEREKEN KURALLAR
Yerlere çöp atmamalıyız.
Çöpleri, çöp poşetinin ağzını sıkıca bağladıktan sonra çöp kutusuna atmalıyız.
Evimizin önünü ve bahçemizi haftada en az bir kere temizlemeliyiz.
Yere tükürmemeliyiz.
Ormanları korumalıyız.
Ağaçlara zarar vermemeliyiz.
Çimlerin üzerinde ateş yakmamalıyız.
Hayvanlara zarar vermemeliyiz.
Denizleri kirletmemeliyiz | |
| | | Elif Nur SeLaNaCı aDmİn
Mesaj Sayısı : 465 Yaş : 29 Nereli : Balıkesir en sevdiği şey : Çilek lakabı : SÜPER ADMİN +RAP : ****sanal hayvanın**** : ***ruh halin*** : Kayıt tarihi : 17/06/08
| Konu: Geri: ÇOCUK gazatesi ALARA48 Cuma Ekim 03, 2008 10:13 am | |
| | |
| | | alara48 Co-Admin
Mesaj Sayısı : 419 Yaş : 24 Nereli : marmaris en sevdiği şey : kedimi sevmek lakabı : tuva +RAP : ****sanal hayvanın**** : ***hangi takımı tutuyorsun*** : ***ruh halin*** : Kayıt tarihi : 08/08/08
| Konu: Geri: ÇOCUK gazatesi ALARA48 C.tesi Ekim 04, 2008 2:11 am | |
| | |
| | | prenses Co-Admin
Mesaj Sayısı : 319 Yaş : 26 Nereli : marmaris en sevdiği şey : arkadaşlarımla olmak lakabı : tuğçe +RAP : ****sanal hayvanın**** : ***hangi takımı tutuyorsun*** : ***ruh halin*** : Kayıt tarihi : 12/08/08
| Konu: Geri: ÇOCUK gazatesi ALARA48 Paz Ekim 05, 2008 9:45 am | |
| | |
| | | alara48 Co-Admin
Mesaj Sayısı : 419 Yaş : 24 Nereli : marmaris en sevdiği şey : kedimi sevmek lakabı : tuva +RAP : ****sanal hayvanın**** : ***hangi takımı tutuyorsun*** : ***ruh halin*** : Kayıt tarihi : 08/08/08
| Konu: Geri: ÇOCUK gazatesi ALARA48 Salı Ekim 07, 2008 10:47 am | |
| | |
| | | | ÇOCUK gazatesi ALARA48 | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|